28 Nisan 2012 Cumartesi

Elif&Polat Efsanesi


                                               
                Elif&Polat Efsanesi


                         




                         

15 Şubat Elif'in doğumgünüydü..Böyle durup sadece Ali'nin sesini dinliyordu..o Sırada telefon çaldı 'Ali' dedi..Ali yani Polat telefonu elinden düşürdü..















































 Elif: Polat bana aşık mısın?
Polat:Sen bana aşık mısın? Olurdum, ama aramızda Ali var.
Elif: Sen o kızı terkedip gittin ya...

Elif: Polat Ali beni aldatmış mıdır?

Elif: Bütün erkeklerin allah belasını versin. Hepiniz aynısınız...

Elif: Yok öyle canımlı cicimli konuşmak 2 kadeh içtik diye...

Polat, Elif Kapının önüne çıkarlar,
POLAT: Bana da tahlil yaptıralım...
ELİF: Bence gerek yok, annemin ya da benim dokum tutacaktır...
POLAT: Olsun, ya benimki tutarsa...
ELİF: Kardeşime böbreğini mi verecen?
POLAT: İstersen sana da yüreğimi vereyim?
ELİF: Ya polat!

Elif: Kim olabilir?
Polat: Sen olabilirsin.
Elif: Nasıl ben?
Polat: E aşık olabilirsin.
Elif: Allah korusun. Konuşma öyle.
Polat: O zaman bana bişey olabilir.
Elif: Yoksa kötü bişey mi var?
Polat: Yok sana aşık olabilirim.
Elif: Hadi ordan be. Taş kalpli sende.

Polat: Üşüdün mü?
Elif: Yok ellerim üşüdü.
Polat: Kalkalım istersen.
Elif: Yok hava güzel...
Polat: Olur.
Elif: Ama işin varsa kalkalım istersen.
Polat: Yok ellerin üşüdü de ona takıldım.
Elif: Tutmak mı istiyorsun?
Polat: Isıtmak istiyorum.
Elif: Tutmak istiyorsun yani...
Polat: Don Elif umurumda değil...
Elif: Hadi hadi tut... Amannnn biz arkadaşız nasılsa canım, yanlış anlaşılmaz.

Elif: Bi türlü baş başa kalamadık
Polat: Yaklaş, bak baş başa kaldık
Elif: Ya öyle demek istemedim
 












































































































Efsanemiz...





























 






 






































Polat: Ne kadar daha sevebilirsin ki Aliyi?
Elif: Sen ne kadar daha sevebilirsin ki beni?

  

Elif: Tek bir cümle söylese onunla giderdim biliyor musun?Beni senden çok sevdiğini söylese onunla nereye isterse giderdim! Niye biliyor musun? Sırf sana inat!

  








































Elif ile başlar, bende alfabe
Gözümün nurusun, canımsın Elif..
Elif elif yazar, bu son kitabe.
Gözümün nurusun canımsın Elif..

Başka tat istemem, aşkındır tadım.
Mazide, atide, Elif'tir yâdım.
Seninle semaya, yazılsın adım.
Ecelden sonra da sanımsın Elif...

Kederi zamandan, kaldırır Elif.
Sevdalı düşlere, daldırır Elif..
Umutlu nağmeler, çaldırır Elif.
Hayata bağlayan yanımsın Elif..

Aşkıma bir fiske, vuramam ki ben,
Onsuz bir düş bile, kuramam ki ben.
Bir an bile ayrı, duramam ki ben,
Yaşama kaynağım kanımsın Elif... 


Yıllar önce bir elif, saçların tarardı
Bir elif vardı işte, vardı bir elif vardı..
Elif gözünü süzse, elif nazlandı derdik.
Elif kaşını çatsa, elif pozlandı derdik.
Bir elif vardı işte, vardı bir elif vardı...


Yıllar sonra bir yerde, elif ağladı duyduk..
Yıllar sonra bir elif, öncesini arardı.
Bir elif vardı işte, vardı bir elif vardı..
Yıllar önce bir elif, gençliği bir bahardı.
Yıllar sonra bir elif, zaman neleri aldı...
Bir elif vardı işte, vardı bir elif vardı.








































http://img59.imageshack.us/img59/5406/sdafasfasfasf.jpg










     


                             




























































































































Elif: Teşekkür ederim...
Polat: Afiyet olsun... 
Elif: Kendine almadın mı? 
Polat: Yok ben acıkmadım.
Elif: Ya böyle tek başıma sevmiyorum ama... 
Polat: E bende arabayı kullanırım lokmalarını saymamış olurum... 
Elif: Yok duralım... Yoruldum her türlü koşuşturmadan... 
Polat: Nasıl istersen... 
Elif: Sence ben bütün bu belaları nasıl mıknatıs gibi kendime çekiyorum?
Polat: Çevre kötü... 
Elif: Ama bu kadar mı olur Polat... Nerde olmaz bi iş varsa ya ben gidip onu buluyorum, ya da o gelip beni buluyo... Ben Halit mi tanırım, Cerrahpaşalı mı tanırım? Ama adam kardeşimi şişletiyo ya... 
Polat: Bizim yüzümüzden...
Elif: Ya geç onu ya Polat... Olan oldu... Bizim bir hukukumuz var artık... 
Polat: Ama güzelim ben kendimi parçalıyodum; uzak dur bu işlere girme diye... Kastettiğim böyle şeylerdi... Bu alemde dostlukların düşmanlıkların nerde başlayıp, nerde bittikleri belli değil... Nefret ediyorsun değil mi ben demiştimden...
Elif: Bir de bu herşeyi bilmeden... 
Polat: Hiç birşey bildiğim yok... Tek bildiğim... 
Elif: Tek bildiğin...
Polat: Tek bildiğim saçının teline zarar gelmesini istemiyorum... 
Elif: Neden?
Polat: İyi birşey söyledim, niye sorguluyosun?
Elif: Daha iyi birşey duymak için...
Polat: Hep dahası var değil mi?
Elif: Sende yok mu? 
Polat: Benim iki böbreğim var... Gerekirse birini Eren'e veririm... 
Elif: Ya niye böyle yapıyosun Polat ya... Neden bu kadar seviyosun beni? Niye bu kadar koruyosun, kolluyosun? Ya ben senin neyinim ki? 
Polat: Sen benim Elifimsin...






Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım...

























































































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder